Obezite Cerrahisi Sonrası

Obezite Cerrahisi Yan Etkileri Nedir?

Obezite cerrahisi (bariatrik cerrahi) uzun dönem yan etkileri olabilir. Bunlar arasında:

• Nutrisyonel sorunlar: Tüp mide ameliyatları sonrası kişilerin bazı vitamin ve mineral eksikliği oluşabilir. Özellikle, demir, B12, folat, kalsiyum, vitamin D gibi vitamin ve minerallerin eksikliği oluşabilir. Bu nedenle, obezite cerrahisi sonrası kişilerde düzenli olarak vitamin ve mineral takviyeleri alması önerilir.
• Düşük kilo kaybı: Bazı kişilerde obezite cerrahisi sonrası gerçekleşen kilo kaybı istenilen düzeyde olmayabilir.
• Nüks (yeniden kilo alımı): Bazı kişilerde obezite cerrahisi sonrası gerçekleşen kilo kaybının kalıcı olmaması olasıdır. Bu nedenle, obezite cerrahisi sonrası kişilerde sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz yapmaya devam etmeleri önemlidir.
• Psikolojik sorunlar: Obezite cerrahisi sonrası kişilerde depresyon, anksiyete veya yeme bozuklukları gibi psikolojik sorunlar oluşabilir. Bu nedenle, obezite cerrahisi sonrası kişilerde psikolojik destek alması önemlidir.
• Cerrahi komplikasyonlar: Obezite cerrahisi sonrası kişilerde cerrahi komplikasyonlar oluşabilir. Özellikle, kanama, enfeksiyon, tromboemboli gibi komplikasyonlar oluşabilir. Bu nedenle, obezite cerrahisi sonrası kişilerde düzenli olarak doktor kontrolü yaptırmak önemlidir.
• Bariatrik cerrahi yaptırmadan önce bu konuların hepsi doktorlarla konuşulmalı ve tedbirler alınmalıdır. Uzun dönem sonuçları için düzenli takip ve kontrol önemlidir.

Sarkma

Obezite cerrahisi sonrası sarkma cerrahi yönteme ve kişinin kilo kaybı hızına göre değişebilir.

• Yaş
• Cinsiyet
• Protein ağırlıklı beslenme ve egzersiz
• Multivitamin ve kolajen kullanımı gibi faktörlerden etkilenir.

Kilo kaybı stabil hale geldikten sonra eğer sarkma mevcut ise estetik ameliyatlar planlanabilir.

Estetik ameliyatlar sarkma oluştuğunda yaptırılabilir ancak cerrahi sonrası sarkma oluşmadan önce birkaç ay beklemek önerilir . Bu süre boyunca kişinin kilo kaybının stabil hale gelmesi beklenir. Ayrıca, kişinin cerrahi sonrası iyileşmesi tamamlandıktan sonra estetik ameliyatlar yaptırılması önerilir. Özellikle, cildin geriye kalan kısmının yeterli miktarda geri döndüğü ve cildin geriye kalan kısmının yeterli miktarda esneme kapasitesine sahip olduğu kontrol edilmelidir.

Ayrıca, kişinin cerrahi sonrası kilo kontrolünü sağlaması ve sağlıklı bir yaşam tarzı kurması önemlidir, çünkü kilo alımı sarkma oluşmasına neden olabilir. Cerrahi sonrası düzenli olarak doktor kontrolü yaptırması, kişinin sağlıklı bir şekilde kilo kaybetmesini ve sarkma oluşmasını önlemek için önemlidir.

Ameliyat Sonrası Ağrı

Tüp mide ameliyatı (sleeve gastrectomy) sonrası ağrı oluşması olasıdır. Cerrahi sonrası kişilerde ağrının şiddeti ve süresi kişiye ve cerrahi yönteme göre değişebilir. Ağrı genellikle cerrahi sonrası birkaç gün içinde azalır ve cerrahi sonrası birkaç hafta içinde tamamen ortadan kalkar. Ağrı kontrolü için, cerrahi sonrası kişilere ağrı kesici veya analjezikler reçete edilir.

Ayrıca cerrahi sonrası kişilerde yara bölgesinde ağrı, şişlik veya kızarıklık görülebilir. Bu normal bir durumdur ve cerrahi sonrası birkaç hafta içinde kaybolur. Cerrahi sonrası kişilerde düzenli olarak doktor kontrolü yaptırmak, ağrının seyrini izlemek ve gerektiğinde ağrı kontrolü için önlemler almak için önemlidir.

Diyabetin Düzelmesi

Obezite cerrahisi sonrası diyabetin çok hızlı bir şekilde düzelmesinin nedenleri arasında:

• Mide ve ince bağırsakta meydana gelen değişiklikler: Obezite cerrahisi sonrası mide ve ince bağırsakta meydana gelen değişiklikler, kişinin yeme alışkanlıklarını ve besinlerin emilimini etkileyebilir. Özellikle, mide kapasitesinin azaltılması ve ince bağırsakta azaltılmış yüzey alanı, kişinin yeme miktarını azaltmasına ve vücudun besinleri daha etkili bir şekilde emmesine neden olur.
• Hormonal değişimler: Obezite cerrahisi sonrası, hormon düzenlemelerinde meydana gelen değişiklikler, glikoz metabolizmasını ve insülin direncini etkileyebilir. Özellikle, cerrahi sonrası ghrelin hormonu düzeyleri azalır, bu hormon iştahı arttıran hormon olduğu için, kişinin yeme miktarını azaltmasına neden olur. Ayrıca, cerrahi sonrası GLP-1 hormonu düzeyleri artar, GLP-1 hormonu insülin sekresyonunu arttırarak hiperglisemi (yüksek kan şekeri) düzeylerini düşürür.
• İnsülin direncinin azaltılması: Obezite cerrahisi sonrası, vücut yağ miktarı azaldığı için, insülin direncinin azaltılmasına neden olur. Bu, hücrelerin insülinle glikozu daha etkili kullanmasına ve hiperglisemi (yüksek kan şekeri) düzeylerinin düşmesine neden olur.
• İnsülin sekresyonunun arttırılması: Obezite cerrahisi sonrası, insülin sekresyonunun arttırılmasına neden olur. Bu, hücrelerin insülinle glikozu daha etkili kullanmasına ve hiperglisemi (yüksek kan şekeri) düzeylerinin düşmesine neden olur.
• Metabolik adaptasyon: Obezite cerrahisi sonrası, vücut hormonlarının ve metabolik yolakların adaptasyonlarına neden olur. Bu, glikoz metabolizmasının düzenlenmesine ve hiperglisemi (yüksek kan şekeri) düzeylerinin düşmesine neden olur.
• Kilonun azalması: Obezite cerrahisi sonrası kişilerde hızlı bir kilo kaybı görülür. Bu, hiperglisemi (yüksek kan şekeri) düzeylerinin düşmesine ve diyabetin kontrol altına alınmasına neden olur.
• Artmış sinir aktivitesi: Obezite cerrahisi sonrası, sinir sistemi tarafından salgılanan hormonların düzenlenmesi ve artmış sinir aktivitesi sağlar. Bu, insülin sekresyonunu arttırır ve hiperglisemi (yüksek kan şekeri) düzeylerini düşürür.
• Mikro ve makro besinlerin daha iyi kullanımı: Obezite cerrahisi sonrası, vücutta mikro ve makro besinlerin daha iyi kullanımına neden olur. Bu, vücudun ihtiyacı olan mikro ve makro besinleri daha etkili kullanmasına ve hiperglisemi (yüksek kan şekeri) düzeylerinin düşmesine neden olur.

Bu faktörlerin hepsi birlikte diyabetin hızlı bir şekilde kontrol altına alınmasına ve düzelmesine neden olur. Obezite cerrahisi sonrası kişilerde, hiperglisemi (yüksek kan şekeri) düzeylerinin hızlı bir şekilde düştüğü ve diyabet tedavisinin azaltılmasına veya bazen hatta tamamen kesilmesine neden olur. Bu, kişinin yaşam kalitesini arttırmakta ve diyabetin yol açtığı sağlık sorunlarını azaltmaktadır.

Obezite Cerrahisi Sonrası Alkol Kullanımı

Obezite cerrahisi sonrası alkol kullanımı önerilmemektedir çünkü alkol, metabolizmanın hızlandırılmasına neden olur ve bu, obezite cerrahisi sonrası iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, alkolün içilmesi iştah artırıcı etkisi vardır ve bu da obezite cerrahisi sonrası kişilerin dengeli bir diyet ve egzersiz programına uymalarını zorlaştırabilir.

Alkol, ayrıca obezite cerrahisi sonrası kişilerde malabsorbsiyon (emilim bozukluğu) sorunlarına neden olabilir. Özellikle gastrik band ve sleeve gastrektomi gibi cerrahi yöntemlerde, mide ve ince bağırsakta azaltılmış yüzey alanı mevcut olur ve bu nedenle, vücudun besinleri emmesi zorlaşabilir. Alkol içilmesi bu sorunları daha da arttırabilir.

Son olarak, alkol obezite cerrahisi sonrası kişilerde ödem (şişlik) oluşumuna neden olabilir ve bu da cerrahi sonrası iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir.

Obezite Cerrahisi Sonrası Sigara Kullanımı

Obezite cerrahisi sonrası sigara ve nargile kullanımı önerilmemektedir çünkü sigara ve nargile, iyileşme sürecini olumsuz etkiler ve cerrahi sonrası risk oluşturur.

• Sigara içimi, solunum yolu hastalıklarına, kansere ve kardiyovasküler hastalıklara yatkınlık oluşturur.
• Cerrahi sonrası iyileşme sürecini yavaşlatır ve komplikasyon risklerini artırır.
• Nargile içmek, sigara içmekten daha az zararlı olarak görülse de, nargile içmenin de benzer sağlık sorunlarına yol açabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca, nargile içmek de, iyileşme sürecini yavaşlatabilir ve cerrahi sonrası ağrıları arttırabilir.
• Obezite cerrahisi, sigara ve nargile kullanımını bırakmak için iyi bir fırsattır.

Yoyo Sendromu Nedir?

Yoyo sendromu (yo-yo effect), kilo kaybı ve kilo alımı arasındaki sürekli döngü olarak tanımlanabilir. Kişiler kilo verdikten sonra eski yeme ve hareket alışkanlıklarına döndüklerinde, kilo almaya başlarlar. Bu döngü, kişinin ağırlığının yükselip düşmesine neden olur ve bu da kişinin fiziksel ve ruhsal sağlık için zararlı olabilir.

Yoyo sendromunun nedenleri arasında:

• Kişinin diyetinin sürdürülemez olması
• Kişinin diyetinin gerçekçi olmaması
• Kişinin diyetinin gerçekleştiremediği hedefleri gerçekleştirmeye çalışması
• Kişinin diyetinin yalnızca kısa vadeli kilo kaybı hedeflemiş olması
• Kişinin diyetinin gerçekleştirirken yeme bozuklukları oluşması
• Kişinin diyetinin gerçekleştirirken yetersiz bir şekilde beslenmesi
• Kişinin diyetinin gerçekleştirirken yeterli fiziksel aktivite yapmaması

Yoyo sendromunun önlenmesi için, kişinin diyetinin gerçekçi ve sürdürülebilir olması, gerçekçi hedefler belirlenmesi, sağlıklı beslenme ve dengeli bir yaşam tarzı kurması önemlidir. Ayrıca, kişinin diyet yaparken yeme bozukluklarının önlenmesi, diyet yaparken yeterli fiziksel aktivite yapması ve diyet yaparken yeterli miktarda beslenmesi de önemlidir.